Eskişehir’in kentsel gelişiminin temelini, şehrin güneyindeki tepe üzerinde kurulmuş olan Odunpazarı semti oluşturmaktadır. Daha önce köylüler, dağlardan getirdikleri odunları şimdiki Sebahattin Günday Park’ındaki meydanda satıyorlarmış. Bu nedenle de buraya Odunpazarı adı verilmiştir. Semt, Osmanlı sivil mimari yapıları ve sit alanına giren ahşap evleriyle günümüze kadar bozulmadan gelebilmiş nadir yerlerdendir. Odunpazarı’ndaki eşsiz tarihi doku geçmişle günümüz arasında bir köprü oluşturmuştur. Bölgede birçok sivil ve dini mimari bir arada yaşamaktadır. Tarihi Odunpazarı Evleri, bölgenin topografik yapısına uygun olarak sokak ve arazinin konumuna göre yerleşmiştir.
Evler, Anadolu-Türk kentinin geleneksel dokusunu yansıtmaktadır. Dar sokaklar boyunca bitişik nizam yapılmış olan 1, 2 ve 3 katlı evler çoğunlukla sokağa açılır. Evlerin alt katları kiler, depo, kömürlük, ambar olarak kullanılırken, cepheleri ya sağır bırakılmış ya da küçük pencerelerle hareketlendirilmiştir. Üst katlara baktığımızda ise, sokakla iletişimi sağlamak amacıyla cepheler çıkmalarla bütünleştirilirken, buralar yaşam alanı olarak kullanılmıştır. Çıkmalar, sokağın yapısına, arsanın şekline göre, üst katlarda geniş yaşam alanı oluşturabilmek, baş odayı dış cephede vurgulayabilmek, evin sokakla ve dış dünyayla iletişimini sağlayabilmek için şekillendirilmişlerdir.
Evlerin girişlerini, giriş kapıları ve bahçe kapıları olarak ayırabiliriz. Tek kanatlı ve çift kanatlı ahşap kapıların üzerleri geometrik motiflerle, çakma tekniğinde işçilik kullanılarak hareketlendirilmiştir. Çift kanatlı yapıların yapılmasının amacı, genellikle at arabasının girebilmesi içindir. Genellikle çift kanatlı kapılı evlerin, gelir düzeyi yüksek kişilere ait olduğu görülmektedir.
Odunpazarı evlerinde pencereler genellikle giyotin ya da çift kanatlı olarak yapılmıştır. Kare ve dikdörtgen formdaki pencereler üst katlarda, çıkmalarda, çıkma aralarında geniş yer tutar. Özellikle boş oda ya da köşk oda dediğimiz evin en değerli bölümleri çıkmanın olduğu cephede yer almaktadır. Bu nedenle pencerelere çok önem verilmiştir.