29 Ağustos 2021 Pazar
30 Ağustos Zaferi’nin ülkeyi parçalamak ve milleti esaret altına almak isteyen devletlere karşı Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğinde tüm imkânsızlıklara rağmen; halkın büyük çabası ve kahramanlığı ile kazanıldığını kaydeden Başkan Kurt, mesajına şu sözlerle devam etti: “26 Ağustos 1922’de başlayan Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi, Başkomutan Mustafa Kemal'in komutasında 30 Ağustos 1922’de zaferle sonuçlandı. Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi, askeri bir zafer olmanın yanı sıra kayıtsız, şartsız milletin olacak egemenliğe aralanan bir dönüm noktasıdır. 30 Ağustos'u yalnız 'askeri bir zafer' olarak tanımlamak mümkün değildir. 30 Ağustos aynı zamanda 'milletin egemenliği' için atılmış en önemli adımlardandır. Dumlupınar'da yakılan ışık hala yolumuzu, geleceğimizi aydınlatıyor. Bizler, dün olduğu gibi bugün de hem özgürlük ve bağımsızlığımıza hem de millet egemenliğine aynı inanç ile gönülden bağlıyız. O gün; din, dil, ırk, mezhep ayrımı yapmadan bir araya gelen Türk halkı bağımsızlığımıza el uzatanlara gereken cevabı verdi. Kudretli Başkomutan'ın ‘Ya istiklal ya ölüm’ emri, milletimizin genlerinde bulunan özgürlük ve bağımsızlık aşkı ile bütünleşerek, esaret zincirlerini söküp attı. Bu nedenle de tüm cumhuriyetçilerin, demokratların, herkes için adalet ve huzur talep edenlerin; ülkemizin ve bölgemizin içinden geçtiği bu karanlık dönemde, ‘vazgeçtim’ deme lüksü yoktur. Tek adam rejimine karşı kararlılıkla ‘Demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti’ ülküsünü savunacak ve kimsesizlerin kimsesi olan cumhuriyetimizi demokratikleştireceğiz.
Bu duygu ve düşüncelerle 30 Ağustos Zafer Bayramımızı kutlar, 30 Ağustos Zaferi’ni kazanan ve büyük dehasıyla ülkemizin geleceğine ışık tutan Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere tüm şehitlerimizi ve gazilerimizi şükranla anar, saygılarımı sunarım.”