Odunpazarı / Eskişehir Hava Durumu

KAZIM KURT: “BU HIRS, BU KİN NEDEN? BU KAOSTAN KİM BESLENİYOR?”

Kazım Kurt: “Bu hırs, bu kin neden? Bu kaostan kim besleniyor?”

10 Temmuz 2025 Perşembe

Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Meclisinde gündem dışı söz alan Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, konuşmasında Cumhuriyet Halk Partili (CHP) belediyeler yapılan operasyonlara, 12 askerin Kuzey Irak'ta mağarada metan gazından şehit olmasına, Twitter'da açtığı Yelizadeley adlı sahte hesap nedeniyle kamuoyunda Yeliz olarak bilinen Ahmet Hamdi Çamlı’nın Cumhuriyet’in ilanı ile ilgili paylaşımlarına tepki gösterdi. 

Konuşmasına Kuzey Irak'ta mağarada metan gazından şehit olan 12 askerin ailesine, sevenlerine ve tüm Türkiye’ye baş sağlığı dileyerek başlayan Başkan Kurt, “ Şehitlerimiz için başsağlığı dileklerimi iletmek istiyorum. Şehitlerimizin neden o mağaraya sokulduğu ve orada bu olumsuzluğu yaşadığıyla ilgili Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki araştırma önergesinin reddi, gerçekten soru işaretlerini büyütmektedir. Bu hususun altını özellikle çizmek istiyorum” dedi. 

TÜRKİYE CUMHURİYETİ, MAZLUM ULUSLARA ÖRNEK TEŞKİL EDEN BİR MÜCADELENİN SONUNDA KURULMUŞ BİR DEVRİMDİR
Konuşmasında Twitter'da açtığı Yelizadeley adlı sahte hesap nedeniyle kamuoyunda Yeliz olarak bilinen eski AKP milletvekili Ahmet Hamdi Çamlı’nın Cumhuriyet’in ilanı ile ilgili paylaşımlarına değinen Başkan Kurt, “Geçen hafta “Yeliz” isimli bir şahıs ya da Türkiye’nin “Yeliz” olarak tanıdığı bir şahsın, dünyanın örnek aldığı Ulusal Kurtuluş Savaşı’nı, emperyalizme karşı yürütülen ve zaferle sonuçlanan bu büyük mücadeleyi, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunu “1923’te gerçekleşmiş kanlı bir darbe” olarak niteleyen mesajını hem parti olarak hem de şahsım adına kınadığımızı belirtmek isterim. Bu kişiyle ilgili suç duyurusunda bulunmak üzere gerekli işlemleri başlattığımızı da kamuoyuyla paylaşmak istiyorum. Türkiye Cumhuriyeti, mazlum uluslara örnek teşkil eden bir mücadelenin sonunda kurulmuş bir devrimdir. Bu devrimi “kanlı darbe” olarak nitelendirmek, eğer bu kişi gerçekten AKP’yi temsil ediyorsa, buna üzülmemek mümkün değildir. Bu konuda AKP içerisinden yalnızca Sayın Ömer Çelik dışında herhangi bir eleştiri gelmemesi ise son derece manidardır. Bu durumun da altını çizmek isterim” diye konuştu. 

İSTANBUL CUMHURİYET BAŞSAVCISI’NIN GÖREV VE YETKİ ALANI SADECE İSTANBUL’DUR
CHP’li belediyelere yönelik operasyonlara ve belediye başkanlarının tutuklanmasına tepki göstere Başkan Kurt, bu işlemlerin hukuka aykırı olduğunun altını çizdi. Başkan Kurt konuşmasının devamında şu cümlelere yer verdi: “Geçtiğimiz hafta Cumhuriyet Halk Partisi’ne yönelik “silkeleme” operasyonları sürerken bazı belediye başkanlarımız tutuklandı, bazıları ise sorgulandı. Bu işlemlerin hukuka aykırı bir anlayışla gerçekleştirildiğini tekrar vurgulamak istiyorum. Zira İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı’nın görev ve yetki alanı sadece İstanbul’dur. Ancak sanki Türkiye Başsavcısıymış gibi, ülkenin dört bir yanında operasyonlara talimat veren, operasyonları yönlendiren bir anlayışla hareket edilmesi, “hukuk devleti” ilkemize tamamen aykırıdır. Bu bağlamda iktidarı hukuka davet ediyorum. Yasalarda, yargılamanın ve sorgulamanın nasıl yapılacağı açıkça belirtilmiştir. Geçmişte yargılanan birçok belediye başkanı olmuştur. Bu kişiler usulüne uygun şekilde yargılanmış, herhangi bir olağanüstü karışıklık yaşanmamıştır.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu tutuklandı. Kendisi aynı zamanda Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı idi. İstanbul’a seçim yapıldı, Türkiye Belediyeler Birliği'ne de seçim yapıldı. Bu göreve vekâleten getirilen Sayın Zeydan Karalar ise iki gün önce tutuklandı. Şimdi yeniden Türkiye Belediyeler Birliği Başkanlığı için vekâleten bir seçim yapılacak. Oysa geçmişte Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da birçok kez yargılandı. Benzer iddialarla İstanbul'da yargılanmasına rağmen ne açığa alındı, ne görevden el çektirildi, ne de tutuklandı. Bu davalar bir şekilde sona erdi. Şimdi soruyorum: Bu hırs, bu kin neden? Bu kaostan kim besleniyor? Türkiye, yaşanan bu kaos nedeniyle 50 milyar doları aşkın ekonomik zarar görmüştür. Bir kişinin talebiyle bu kadar büyük bir ekonomik kaybı göze alacak durumda değiliz. Bunun en somut göstergesi emekliye yüzde 16, çalışana ise yüzde 15 oranında zam verilmesidir. Çiftçiye buğdayda 12 TL, arpada 11 TL fiyat verilmesi de bu zararın bir başka göstergesidir. Bu denli büyük zararları göze alacak kadar kinle hareket edilmemelidir.

100 GÜN GEÇMİŞ OLMASINA RAĞMEN HÂLÂ BİR İDDİANAME YOK
Demokrasi herkese lazımdır. Demokratik hukuk kuralları çerçevesinde herkes yargılanabilir. Ancak bu yargılama usulüne uygun olmalıdır. Tutuklama bir tedbirdir; bu tedbir, kişinin kaçmasını veya delilleri karartmasını önlemek içindir. Ancak siz hem delilleri toplamışsınız hem de “kuvvetli suç şüphesi var” diyerek tutuklama kararı alıyorsunuz. Fakat 100 gün geçmiş olmasına rağmen hâlâ bir iddianame yok. Hâlâ delil toplamaya çalışıyorsunuz. Bu doğru bir hukuki yaklaşım değildir. Bu durumu protesto ettiğimizi de özellikle belirtmek istiyorum.

BU DAVANIN İDDİANAMESİ YILBAŞINDAN ÖNCE HAZIRLANAMAZ!
Kanunlar açık: Bir kişide kuvvetli suç şüphesi varsa, kaçma riski veya delilleri karartma ihtimali varsa tutuklama kararı verilir. Siz diyorsunuz ki: “Kuvvetli suç şüphesi var, ihaleye fesat karıştırmışsın.” Nerede delil? Hâlâ itirafçı ya da uydurma şahit arıyorsunuz. 100 gün olmuş. O zaman kuvvetli suç şüphesi yok demektir. Şüphe sadece zihinlerde varsa, delil yoksa, kaçma riski de bulunmayan bir belediye başkanını tutuklamak hukukla bağdaşmaz. 

Türkiye’de ortalama bir yargılama süresi 3 yıl. Buna istinaf süreciyle birlikte 2 yıl daha eklenir, toplamda 5 yıl. Yargıtay süreci de eklendiğinde bu süre 8 yılı bulur. Bu şekliyle yargılama başlayamaz. Çünkü iddianame bile henüz hazırlanmadı. Bu davanın iddianamesi yılbaşından önce hazırlanamaz. Elbette 4483 ve 2628 sayılı yasaları biliyoruz. Bir kişi rüşvet aldıysa, hırsızlık yaptıysa, suçüstü yakalandıysa elbette yargılansın. Buna bizim de itirazımız yok. Ancak yalnızca şüphe üzerine Sayın Zeydan Karalar neden tutuklanır? Ortada 15 yıl öncesine dayanan bir iddia var. İddiaya konu kişiyi görse tanımaz. Siz bir hukukçu olarak “Anayasa Mahkemesi’ne ya da AİHM’e başvur” derseniz, bu iyi niyetli bir yaklaşım olmaz.

 

Mail gönderirken problem oldu. Daha sonra tekrar deneyin.
Lütfen, size gönderilen onay kodunu giriniz.
Lütfen en az bir bildirim türü seçin.
Bu bilgilerle kayıtlı bir e-bülten üyeliği mevcut, lütfen başka bir taneyle deneyin.
Lütfen gerekli bilgileri giriniz.
Lütfen gerekli alanları doldurunuz.
İşleminiz başarıyla gerçekleşti, teşekkürler.
Onay kodunu yanlış girdiniz.